Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Atte'm

    Küçükken köye gittiğimizde babaannemin evinde kalırdık. Babaannem çok yaşlıydı, asıl adı İnsaftı ama biz ona Atte derdik. Bazıları ise İsaf ane derdi. Tevellütü çok eskiydi, kimliği hicri takvime göre düzenlenmişti. Gerçek yaşını kimse bilmezdi, Gençliğini kimse hatırlamazdı. Annem derdi; ben gelin geldiğimde de bu böyleydi. Atte'm; nemrut, zalim, sevgisiz bir kadındı. Eski kocası üstüne kuma getirdiği için çocuklarını bırakıp dedeme varmıştı. Ne yaşadı, ne etti bilinmezdi, kimseyi sevdiği, başını okşadığı görülmezdi. Ama duruşuyla, kullandığı eski kelimelerle, kıvrışık yüzüyle, garip şekillerde çizilmiş mor yeşil dövmeleriyle tuhaf bir etkisi vardı üzerimizde. Televizyonu, radyoyu anlamazdı. Televizyon karşısında soyunmazdı, giyinmezdi, o adamların bizi gördüklerini sanır, utanır kendi kendine söylenirdi.     Sabahları kalktığımda en büyük zevklerimden biri Attemin giyinmesini izlemekti. Sabah, iki büklüm, üzerinde bir entari ile uyanırdı. Bir tas su koyar...