distopik bir korku filminin tam ortasında yaşamaya çalışıyoruz adeta.. sokaklar insansız çok daha soğuk, ıssız ve hüzünlü.. insanlar her zamankinden çok daha mutsuz ve umutsuz.. sanki uzaylılar dünyayı istila etmiş de insan soyu tükenmiş, geride kalanlar mutanda dönüşmüş gibi.. sanki bilim adamları yasadışı bir deney yaparken kazara bir virüs geliştirmişte virüs hızla dünyayı ele geçirmiş gibi.. sanki bütün insanlar aklını kaçırmış gibi.. sanki totaliter bir rejim gelmiş, ins ani duyguları tamamen öldüren bir ilaç geliştirmiş de topluca duygularımızı yitirmişiz gibi.. duygularına sahip çıkanlar örgütlenmişiz de yeraltına çekilmişiz gibi.. sanki dışarı çıkmak yasaklanmış, yaşamak yasaklanmış, nefes almak, konuşmak, gülmek, düşünmek, sorgulamak yasaklanmış gibi.. korkuyoruz hep birlikte.. korktukça kendimize gömülüyoruz mutsuz ve umutsuz.. yüreğimiz kavruluyor, ruhumuz üşüyor adeta.. hep bir ağızdan bir ahmet erhan şiiri tutturuyoruz sonra.. bana böylesi garip duygular/ bilmem niye geli...