Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

birer birer gidiyoruz

Yıllar sonra eski dostlarımızla, yoldaşlarımızla bir araya geldiğimizde, bir solcu alışkanlığı olduğundan mıdır nedir, önce sarılıp ağlaşıp ardından kavgaya tutuştuğumuz, birbirimize darıldığımız zamanlardan birinde güzel bir dostum demişti ki ‘’arkadaşlar etmeyin eylemeyin, birbirinizi kırmayın, artık kırklı yaşlara dayandık bundan sonra belki dostlarımızın ölüm haberlerini alacağız bir bir, kırgın ayrılmayın kimseyle’’ bir yandan korkmuş öte yandan da gülüp geçmiştim.. bıra k lan daha kaç yaşındayız ki ne ölümü ağzından yel alsın demiştim.. Demiştim demesine de sabahları bilgisayarı açtığımda birinin ölüm haberini görmüyorsam kendimi şanslı ve mutlu hissediyorum artık şimdilerde.. son zamanlarda o kadar çok ölüm haberi aldım ki.. belki hiçbirini çok yakından tanımıyorum, yoğunluklu bir mesaim de olmadı.. kimiyle kalabalık bir masada oturup kahvaltı etmişliğim, kimi ile işle ilgili görüşmüşlüğüm, kimisiyle de selam vermişliğim var.. ama öyle genç öyle erken gidiyorlar ki insanın ...

almanya izlenimlerim

gittim gördüm döndüm. seyahatim baştan sona sorunsuz ve çok güzeldi. yıllardır görmediğim arkadaşlarımı yoldaşlarımı akrabalarımı görme muhabbet etme güzel vakit geçirme imkanı buldum.. çok güzel insanlarla tanıştım. almanya ya daha önce de gitmiştim temiz düzenli şehirleri, çiğnenmez kuralları, sarışın bebeleri ,dirlikli, düzenli, kurallı, yaşanabilir şehirleri, doğaya ve insana saygısı falan bunlar zaten hepimizin malumu.. ama sorarsanız aklında ne kaldı bu geziden.. yerl ileri makinalaşmış tamamıyla kapitalizme adapte olmuş durumdalar. tüm hafta deli gibi çalışıp cumartesi gecesi eğlenmeye endeksli, tüm yıl çalışıp güzel bir tatil yapmaya endeksli temiz düzenli bir halkı var.. hiç gürültü duymadım.. korna sesi, kavga sesi bir kadına bir çocuğa taciz muhabbeti hiç duymadım sokaklarda.. ama sokak kapısına kilimini atmış iki tane kadının eşarplarıyla ağzını kapayıp tatlı tatlı dedikodu yaptığını da duymadım.. abla çok ucuza hele bir bak diyen bir pazarlamacı, simitlerim taze d...

beşiktaş

Futbol ile aram iyi olmamıştır ezelden beridir.. Küçüklüğümde, evde herkes Fenerliyken, değişik olma adına, biraz da memleketimin renkleriyle aynı olduğu için, Galatasarayı tutmaya karar vermiştim.. O gün bugündür de sorarlarsa Cimbomluyum diyip geçiştiriyorum.. Arada, derbilerde yenilince, kızdırmaya çalışan arkadaşlar mutlu olsun diye de kızmış gibi yapıyorum hepsi bu.. Ama itiraf ediyorum ki.. özellikle Gezi zamanındaki eylemleri, tavırları, Van depremindeki insanlıkları, 25. yıl Yorum konserindeki sloganları, sonra bir mayıstaki söylemleri vesilesiyle, Beşiktaş, özellikle de Çarşı grubu bende yüksek miktarda sempati toplayıp gönlümü kazanmıştır.. Bu akşam da şampiyon olmuş ve içime, yersiz, nedensiz, tatlı, hoş bir sevinç düşürmüştür. gönülden tebrik ediyorum. Başarılarınız ve muhalif duruşunuz daim olsun..

lanet

eğer bir zeus, hera, athena veya medusa değilseniz.. bir bakışınızla, bir sözünüzle karşınızdakini taşa çevirme gibi yetenekleriniz yoksa, bir şeyi lanetlemek çok birşey ifade etmez diye düşünüyorum.. tıpkı yıllardır kahrolsun dediğimiz hiçbir şeyin kahrolmadığı gibi.. ha bir işe yaramasa bile en azından durduğum yeri gösterir diyorsanız ayrı.. ama artık kuru kuru lanetlemelerin, hamasi söylemlerin, intikam yeminlerinin yerini, başka bir zeka, başka bir dil almalı diye düşünüyorum.. çünkü olaylar bir kez şiddet sarmalına girdimi, taraflardan biri akıl edip sarmalı hiç beklenmeyen bir yerinden kırmadıkça kısır döngü sonsuza kadar devam eder.. ve geriye sadece ölüm, kan, gözyaşı ve acı kalır..