dün gece rüyamda, kara giysili birileri tarafından bana bir gizli görev verilmiş.. bir tane ölmüş eşeği kilometrelerce taşımam gerekiyormuş hem de sürükleyerek.. görevi sorgulamamam gerekiyormuş çünkü sorgularsam ihanet etmiş oluyormuşum, ölürmüşüm.. o gecenin karanlığında sürüklüyorum ölmüş eşeği kan ter içinde sokaklarda.. cem adrianı görüyorum sonra bir cinayete şahitlik etmiş, kaçıp saklanması gerekiyormuş.. birlikte yürüyoruz bir meydana varıyoruz.. insanları boğuyorlar yağlı ilmeklerle.. padişahın emriymiş.. bazılarının da kafalarını duvara vura vura parçalıyorlar.. soruyoruz meğer aklı başına gelsin diyeymiş.. cem ile önce etrafımıza sonra birbirimize bakıyoruz anlıyoruz ki zamanda yolculuk yaparak ortaçağa ışınlanmışız nasıl olmuşsa.. sonra salvador dali ile luis bunuel’i görüyoruz duvarın dibine oturmuş cigara tüttürüyorlar.. ne olacak bu memleketin hali diye söylenirken koynundan bir şarap şişesi çıkartıp bize veriyor bunuel gizlice.. alın için yoksa çekilmez bu burjuva gezegen diyor.. dali de kedileeerr kedileer diye çığlık atıyor deli gibi.. o ara noel baba geçiyor yanımızdan ters ters bakarak.. arkasından bakıyorum torbasından kan damlıyor.. arka fonda, bozulmuş aşiret yol bozuk bozuk diye bir türkü çalıyor..
Doksanlı yılların ortaları. Daha yaşanabilir bir dünya hayaliyle, kelle koltukta mücadele edip, fırtına gibi estiğimiz zamanlar. Bunun sonucu olarak bilfiil tutuklanma, gözaltı, takip, polisten, jandarmadan kaçış, faşistlerle kavga dövüşten bunalmışım, bir parça nefes almak adına kalkmışım Malatya’ya ailemin yanına gelmişim. Bir yanı şehrin modern caddelerini arşınlarken, öte yanı toprağa göbekten bağlı, yarı feodal ailemin o aralar en büyük sorunu olan tarla bahçe işleri ile ilgileneyim dedim. Köydeki tarlalarla ilgili bir devlet teşviği mi ne varmış, herkese vermişler, bizimkilere vermemişler. Nasıl vermezlermiş ya, hadi kalk gidelim de neden vermiyorlarmış bir öğrenelim diye artislik yapıp, aldım annemi kalktık gittik Akçadağ’a. Bilumum resmi kurumun küflü odalarında canından bezmiş, salla başı al maaşı tadındaki memurlarından, bugün git yarın gel cevabına aldırış etmeden gezdik dolaştık, en son nüfus müdürlüğüne vardık bir evrak almak için. Adam dedi, bu evrağı ...
Yorumlar
Yorum Gönder