rüyamda kocaman bir çınarın altında, usulca çağıldayan bir derenin kenarında, efil efil esen bir rüzgarın bağrında, sararmış yaprakları kocaman ayaklarıyla ezerek gelen aksakallı, pakyüzlü, uzun entarili bir dede gördüm.. gel yawrım korkma ben senin deden sayılırım dedi.. o an içimi bir ferahlık bir huzur kapladı.. vardım dedenin buruşuk ellerini öptüm niyaz eyledim.. asasıyla çenemden tuttu ayağa kaldırdı beni.. bak yavrucum ben dahil kimseye böyle hörmet etme, ne biliyorsun ben kimim.. gandalf mıyım yoksa saruman mı.. dikkat et alem puşt olmuş gızıım dedi.. her sakallıyı deden sanma yavruum dedi.. beyaz saçlarını omuzunun ardından savururken, beyaz uzun sakalını yele verdi.. asasını bir kayaya yasladı ve yaşlı gözlerini kısarak uzaklara devirdi.. bir süre öylece kaldı.. ben içimden töbe bu nasıl aksakallı dede lan diye düşüncelere dalmışken asasıyla omzumu dürttü.. buyur dede dedim saygıyla.. sol elimi açtı ve içine bir tane tohum koyup kapadı avucumu.. bu tohuma iyi bak...