cumartesi gecelerini çok seviyorum.. böyle bir dinginlik böyle bir sakinlik yok başka bir gecede.. sanki dünya berbat bir yer değilmiş gibi, sanki ortalık güllük gülistanlıkmış gibi, yarına daha bed bir realiteye uyanacağımızı bile bile demleniyoruz bir köşede.. kimimiz, alnının teriyle hak ettiği haftalığı eziyor köhne bir birahanede.. biraz zenginimiz süslenip püslenip en lüks mekanlarda selfie veriyor.. kimimiz, dost arkadaş akraba, çiğköfte yoğurana kadeh kaldırıp, başına bir büyük koyup, uzun hava türküler söylüyor.. kimimiz, önünde buzlu viskisi ayaklarını uzatmış güzel bir manzarayı izliyor şu anda.. ötekimiz gazeteye sardığı birayı yudumlarken bir park köşesinde -ah ulan- diye geçiriyor içinden.. berikimiz sevdiceğiyle göz göze verip, kan kırmızı kadehlerden içiyor aşkın şarabını.. kimimiz bahçeye atmış masasını, gece böceklerinin ezgisiyle bir türkü tutturmuş.. mangalın kokusu efkarına karışmış.. kimimiz, yollarını ayırdığı dostunun...