mevsimsiz bir yazdı, hava inadına ayazdı..
akşamlar
gölgeli, geceler beyazdı..
puslu bir balonun içerisinde geldi beklenen,
indi incelikli adımlarla birer birer basamaklarımızı,
gözlerimizin içine derinden bakıp gülümsedi..
uzun yoldan gelmişti, açtı, susuzdu,
vakti azdı, daha gidecek yolu vardı..
gönlümüzün en kıymetli kilimini serdik altına,
o da bunu bildi.. o, bizi bildi..
oturdu geçti baş köşemize..
gönlümüzün heybesinde ne varsa,
damıttık yüreğimizin imbiğinden koyduk sofraya..
yedik, içtik hep birlikte hoş olduk muhabbetle..
vardık acılı ruhlarımızın farkına dem eyledik..
içtik yeşil şerbetten keyf eyledik..
eline vardık, eteklerinde huzur aradık..
yüz sürdük sakalına himmet eyledik..
güzeldi.. gelendi..
kalan değildi, gidendi..
gitti öylece balonun en havadar güvertesine oturup
asasını ele verdi..
sakalını rüzgarlara tarattı usulca, hüznünü yele
verdi..
kendinden bile sakladığı gözyaşları umman oldu çağladı,
ırmak oldu, aktı gitti karıştı karanlığa..
gitti.......
kerameti bize dert kaldı, hüznü rüzgarlara..
öylece gitti işte..
gitti ve yitti..
Yorumlar
Yorum Gönder