Önce müftülere nikah yetkisi verin, sonra ağzı süt kokan kız çocukları evlenebilir, gebe kalabilir fetvası ilan edin. Tepki yoğunlaşınca da, efenim biz yanlış anlaşıldık deyip işin içinden sıyrılmaya çalışın. Yav he he biz de yedik. Lan biz sizi bilmiyor muyuz ezelden, evvelden münafıklar. Beyninizin içindeki sapkınlıkları, kirli karanlık şehvetinizi, ayar tutmaz, sınır tanımaz, ahlak bilmez fantezilerinizi. Kanunları, hükümleri önünüzde sallanan uzuvlarınız doğrultusunda yazıp yaşadığınızı, meşrulaştırdığınızı. Eksik erkekliğinize muhalif olamasın, yüzünüze vurulmasın diye, hep gözü açılmadık, hep daha da küçük, hep daha da bilmez, daha da 'taze' dişileri tercih edip, milyonlarca hayali, geleceği kararttığınızı. Karanlık, çirkin, pislik sıfatınıza bakmadan, gencecik çocukları kendinizde hak görüp, hayatlarını körelttiğinizi. Lan biz bilmez miyiz, sizin ne kadar eksik, ne kadar ezik, ne kadar korku dolu, nemli, yapış yapış dehlizlerde, ruhunuzun iğrenç birer fare gibi süründüğünü. Korkunç kabuslarınızı kara cübbelerinizin altına saklayıp, hiç olamamış erkekliğinizle yaşadığınız uzlaşmaz çelişkileri. Ulan biz bilmiyor muyuz sizin ne mal olduğunuzu.. He he biz yanlış anladık, içi fesat, kalbi vesveseli olan biziz. Siz pür-i paksınız..
Doksanlı yılların ortaları. Daha yaşanabilir bir dünya hayaliyle, kelle koltukta mücadele edip, fırtına gibi estiğimiz zamanlar. Bunun sonucu olarak bilfiil tutuklanma, gözaltı, takip, polisten, jandarmadan kaçış, faşistlerle kavga dövüşten bunalmışım, bir parça nefes almak adına kalkmışım Malatya’ya ailemin yanına gelmişim. Bir yanı şehrin modern caddelerini arşınlarken, öte yanı toprağa göbekten bağlı, yarı feodal ailemin o aralar en büyük sorunu olan tarla bahçe işleri ile ilgileneyim dedim. Köydeki tarlalarla ilgili bir devlet teşviği mi ne varmış, herkese vermişler, bizimkilere vermemişler. Nasıl vermezlermiş ya, hadi kalk gidelim de neden vermiyorlarmış bir öğrenelim diye artislik yapıp, aldım annemi kalktık gittik Akçadağ’a. Bilumum resmi kurumun küflü odalarında canından bezmiş, salla başı al maaşı tadındaki memurlarından, bugün git yarın gel cevabına aldırış etmeden gezdik dolaştık, en son nüfus müdürlüğüne vardık bir evrak almak için. Adam dedi, bu evrağı ...
Yorumlar
Yorum Gönder