Keşke kurşunla öldürselerdi, çok acı çekmiştir yavrum diyen annelerin, evlatlarının çaresiz bakışları altında, günlerce sokak ortasında cansız yatan annelerin, çocuğunun cesedinden kalan parçaları eteğine toplayan annelerin, hiç olmasa bir mezarı olsun gidip başında dua okurum diyerek yavrusunun bir parça kemiğini isteyen annelerin, kızının cesedi kokmasın diye buzdolabına koyup, gözyaşlarını tülbentine, acısını içine akıtan annelerin, evladı gelir de bulamaz diye otuz yıldır evini boyatmayan annelerin, sanki şimdi kapı çalacak da içeri girecekmiş gibi ömrü çaresiz bir bekleyişle heder olan, evladının kokusuna, gül yüzüne hasret yitip giden annelerin, tabutuna yastık koyup benim kızım nazlıdır sert yerde yatamaz diyen ciğeri sökülmüş annelerin, göçük altında kalan oğluna, benim oğlum yüzme bilmezdi diye ağıt yakan annelerin, sokak ortasında öldürülen, tekmelenen, sürüklenen kınalı saçlı annelerin, velhasıl bu lanetli topraklara gözlerini açıp, bir gün yüzü görmeden hayatı, hep kahırla, kederle, gözyaşıyla geçen annelerin nezdinde tüm annelerin ellerinden öperim..
Doksanlı yılların ortaları. Daha yaşanabilir bir dünya hayaliyle, kelle koltukta mücadele edip, fırtına gibi estiğimiz zamanlar. Bunun sonucu olarak bilfiil tutuklanma, gözaltı, takip, polisten, jandarmadan kaçış, faşistlerle kavga dövüşten bunalmışım, bir parça nefes almak adına kalkmışım Malatya’ya ailemin yanına gelmişim. Bir yanı şehrin modern caddelerini arşınlarken, öte yanı toprağa göbekten bağlı, yarı feodal ailemin o aralar en büyük sorunu olan tarla bahçe işleri ile ilgileneyim dedim. Köydeki tarlalarla ilgili bir devlet teşviği mi ne varmış, herkese vermişler, bizimkilere vermemişler. Nasıl vermezlermiş ya, hadi kalk gidelim de neden vermiyorlarmış bir öğrenelim diye artislik yapıp, aldım annemi kalktık gittik Akçadağ’a. Bilumum resmi kurumun küflü odalarında canından bezmiş, salla başı al maaşı tadındaki memurlarından, bugün git yarın gel cevabına aldırış etmeden gezdik dolaştık, en son nüfus müdürlüğüne vardık bir evrak almak için. Adam dedi, bu evrağı ...
Yorumlar
Yorum Gönder