Nereden gelip, nereye gittiğini bilmediğim, başı dumanlı, yazgısı kara bir tren bekliyorum. Kimsenin kimseyi beklemediği o soğuk ve gri istasyonda, bir türlü gelmeyen o treni bekliyorum ben. Gelse keşke diyorum, buz tutan ruhumu alsa, beni kendimden en uzağa götürse. İnsan uzaklaştıkça gider mi kendinden, test etsem mütemadiyen. Bıraksam bedenimi yataklı vagonun kirli gri çarşafına, yatırsam gözlerimi karlı tepelerin burcuna keşke. Kulağımı, paslı rayların takurak ezgisine emanet edip, bir derin, bir huzurlu uykuya dalsam keşke..